DSLV araştırmasına göre, lojistik şirketleri sıfır emisyonlu kamyonlara geçişte ekonomik belirsizlikler nedeniyle temkinli davranıyor. Yüksek maliyetler ve altyapı eksikliği yatırımları yavaşlatıyor.
Alman Nakliye ve Lojistik Birliği (DSLV) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, lojistik şirketleri sıfır emisyonlu kamyonlara geçiş konusunda istekli olsa da, ekonomik belirsizlikler ve yüksek maliyetler yatırımların hızını yavaşlatıyor.
DSLV ile Alman Enerji Ajansı’nın (dena) ortaklaşa yürüttüğü ve Berlin’de açıklanan çalışmada, şirketlerin uzun vadede emisyonsuz araçlara yönelmeyi planladığı ancak mevcut koşullarda temkinli davrandığı belirtildi.
Yatırım planları var, uygulama sınırlı
Araştırmaya göre şirketlerin yüzde 54’ü önümüzdeki yedi yıl içinde sıfır emisyonlu kamyonlara yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımların büyük bölümünü bataryalı elektrikli araçlar oluşturuyor. Ancak şirketler, mevcut ekonomik koşullar altında büyük ölçekli yatırımlar konusunda çekimser davranıyor.
Ankete katılan şirketler, yatırım kararlarında artık çevresel hedeflerden çok ekonomik sürdürülebilirliği esas aldıklarını belirtiyor.
Geçiş ücretleri en güçlü teşvik unsuru
Araştırmaya göre, sıfır emisyonlu araçlara geçişi teşvik eden en önemli unsur, kamyon geçiş ücretlerinden muafiyet olarak öne çıkıyor. Bu kriter, 3 üzerinden 2,3 puanla diğer tüm faktörlerin önüne geçti.
Müşteri beklentileri, kurumsal imaj ve sürdürülebilirlik hedefleri ise daha düşük puanlarla sıralamada yer aldı.
Yüksek maliyetler yatırımın önündeki en büyük engel
Şirketler için en büyük engel, sıfır emisyonlu araçların yüksek satın alma maliyeti olarak öne çıkıyor. Bu faktör 3 üzerinden 2,61 puan aldı. Bunu yetersiz şarj altyapısı ve sınırlı finansman olanakları izledi.
Ankete katılan şirketlerin yalnızca yüzde 38’inde kendi tesislerinde şarj altyapısı bulunuyor. Şirketler, kendi tesislerindeki elektrik maliyetini ortalama kilovatsaat başına 28 sent olarak bildirirken, kamuya açık şarj noktalarında bu rakam 35 sente kadar çıkıyor.
Alternatif yakıtlar geçiş sürecinde öne çıkıyor
Araştırmaya göre şirketlerin yüzde 56’sı, mevcut filolarında HVO100 gibi alternatif yakıtları kullanarak emisyon azaltmayı hedefliyor. Buna karşın, biyolojik LNG ve CNG’ye yönelik ilgi sınırlı kalıyor.
DSLV: “Yatırımlar ekonomik olarak sürdürülebilir olmalı”
DSLV Genel Müdürü Frank Huster, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Şirketler artık yatırım kararlarını ideal hedeflere göre değil, ekonomik gerçeklere göre veriyor. İklim dostu çözümler ancak finansal olarak sürdürülebilir oldukları sürece hayata geçirilebilir.”
