
Delphi, Avrupa satış sonrası pazarında salıncak, rot başı, rot mili, rotil ve Z rot olmak üzere beş ana ön takım kategorisinin tamamında en yüksek kapsama oranına ulaştı.
Delphi, Avrupa Satış Sonrası Pazarı’nda (IAM) ön takım sistemlerinin beş ana kategorisinin tamamında lider kapsama oranına ulaştığını açıkladı. Şirketin salıncak, rot başı, rot mili, rotil ve Z rot ürün gruplarındaki kapsama genişliği, Avrupa araç parkının büyük bölümünü kapsıyor.
Araç güvenliği açısından kritik öneme sahip olan ön takım sistemleri, sürüş stabilitesi ve yol tutuşunda belirleyici rol oynuyor. Delphi’nin ön takım ürün gamındaki genişleme, servislerin farklı marka ve modeller için uygun parçalara daha hızlı erişebilmesini hedefliyor.
Beş Ana Kategoride Yüksek Kapsama Oranı
PHINIA Inc. markası olan Delphi’nin, TecAlliance verilerine (Kasım 2025) göre Avrupa araç parkındaki kapsama oranları şu şekilde sıralanıyor:
- Salıncak: %95,8
- Rotil: %83,6
- Z Rot: %95,1
- Rot Başı: %98,1
- Rot Mili: %94,8
Her bir kategori, Avrupa araç parkının yüzde 80’inden fazlasını kapsarken, bazı ürün gruplarında kapsama oranı yüzde 95 seviyesinin üzerine çıkıyor. Şirket, bu sonucu uzun vadeli katalog geliştirme çalışmaları ve servis ihtiyaçlarına yönelik ürün planlamasıyla ilişkilendiriyor.
Çin Menşeli Araçlara Yönelik Ürün Geliştirme
Avrupa pazarında Çinli üreticilere ait araçların artış göstermesiyle birlikte Delphi, bu segmentteki ürün kapsamını da genişletiyor. Şirket; BYD, MG ve Chery/OMODA markalarına ait çeşitli modeller için 65 farklı ön takım ürününü pazara sunduğunu duyurdu.
Buna ek olarak, Avrupa yollarında sayısı artan diğer Çin menşeli modeller için yaklaşık 450 adet ön takım parçasının ürün geliştirme sürecinde olduğu bildirildi.
Servis ve Distribütörler İçin Operasyonel Avantaj
Delphi’nin ön takım ürün portföyü, 8.500’ü aşkın parça numarasından oluşuyor. Bu kapsam, servislerin tamir süreçlerinde parça bulunurluğunu artırırken, distribütörler için de tedarik planlamasının daha öngörülebilir şekilde yapılmasına katkı sağlıyor.
Şirket, ön takım sistemlerindeki mevcut kapsama seviyesini bir başlangıç noktası olarak değerlendirirken, Avrupa araç parkındaki değişime paralel olarak ürün gamını genişletmeyi sürdüreceğini belirtiyor.



















